11 Mart 2013 Pazartesi

Foteg Notları Mart 2013

Çok yorgunum blogcum çokkkkk. Siparişleri yetiştirip geçen Perşembe sabahı İstanbul'a yola çıktım. Teee Tuzla'ya gitmek yoruyor Trakya'dan açıkçası. E-ticaret eğitimine katılıcam diye Üsküdar'a döndüm. Cuma yine eğitim. Cumartesi Tuzla'dan Beylikdüzü'ne Peri'yi bıraktım ama valla kolu da bırakacaktım direksiyon sallamaktan nerdeyse:))) Cmt CNR'da Foteg fuarı vardı. Tamamen süt ve et endüstrisine yönelik olmuş fuar ama arada bir kaç not var paylaşacam aşağıda:)

Pazar günü de RENKLİADA'da gıda eğitimi verdim. Anlat anlat dilimde damağımda tükürük kalmadı:))) Her türlü soruyu yanıtladım, gıda dedikodusu yaptım, yazılamayacak ama söylenecek ne varsa döktüm içimi blog... Katılımcılar da memnun kaldılar:)))


ah ahhh:)))
Gecenin bi vakti eve döndük. Ev dandini, kayınvalidem bizde (ve sağolsun sabah kalktı hemen buzdolabımı temizledi. Çok pisim demek ki kayınvalide dünyasında blogcum çooookkk pisim:)) akşama ne yapıcam derdindeyim tabi. Peri Pazartesi günleri okulda tavuk pilav yiyor standart. Dün biz zaten bulgur ve taze fasulye yemiştik, buzlukta fasülyem vardı ama iptal yani. E bakliyatı önceden ıslatmak lazım. Mercimeğe bulgur yakışır diye yapmıyayım diyodum ama bi Tijen İnaltong tarifi vardı sanki makarnalı mercimekli dur bak onu yapiim ben:) Ayol resmen blog tutarken akşam yemeğini çıkardım aradan. Ehe:))

Tamam ciddiyet... Fuar notları:

- Fuar tamamen sektöre yönelik bir fuardı. Bir salon sütçüler bir salon etçiler için denilebilir. Arada reçelciler için vakum altında kaynatma makinaları vardı, bir kieselguhr filtre bile gördüm ama dediğim gibi büyük paslanmaz malzeme üreten, süt toplama tankları ya da kesimhane vb yapan firmalar vardı. Ambalajcı da vardı ama klasik vakumlama ve et-süt için. Ben kendime poşetçi bir Korozo gördüm o da çok şaşalı bi stand yapmış. Adamlar Coca-Cola'nın tedarikçisi bana mı bakarlar diye sıvıştım. Ben yine Papirüs'ün 500lü paketlerinden devam ederim:))

- Bir firma teee Mersin'den keçiboynuzu ürünleri getirmiş. Klasik pekmez bekliyor insan ama keçiboynuzunu bi de öğütüp kavurup ambalajlamışlar. Keklere koyulsun diye satılıyor. Bana da verdiler bir kutu. Bakalım bir deneyeyim, bir araştırma yapayım, kaç derecede nasıl kavurmuşlar vb bi bakayım ondan sonra detaylı paylaşayım.

- Bir firma Rusya'dan stabil iyot getirmiş. Minicik poşetlerde satıyolar ama tabi perakende için değil toptan ekmekçiler filan için. Sağlık Bakanlığı iyot eksikliğinden muzdarip olmayalım diye tuzlara iyot eklenmesini zorunlu kılmıştır bilirsiniz. İyot ama tabi çabuk uçan bir madde. Bu firmada işte tuzlukta vb bekleyen tuzların iyotlarının eksildiğini, ekmeğe eklenen tuzdaki iyotun zaten fırınlamada uçtuğunu vb söyleyip özellikle unlu mamüllerde kendi ürünlerinin kullanılması ile bu sorunun önüne geçilebileceğini savunuyorlar. Valla esasında fikir iyi ama Karadeniz bölgesine ağırlıklı çalışmaları lazım, malum orada iyot eksikliğine bağlı hastalıklar daha çok görülür. Bir de organik ürünlerde kullanılıyor mu diye sordum cevab veremediler:( Bakmak lazım. Sitesini yanlış hatırlamıyorsam bioiyot.com olmalı

- Hazır yemek sanayii alıyor başını gidiyor blogcum. Bir proses öğrendim. Daha doğrusu biliyodum da teknik detaylarını öğrendim. Yakında eve geldiğinizde bir su kaynatıp poşetiyle mantıyı makarnayı tencereye atıp 8-10 dakika sonra sarımsaklı yoğurtla gömdürebileceksiniz:)) Ben makarnacıyım gözlerim parladı tabi bu sistem karşısında ama pihuuu pilot tesis bedelleri bile çoookkk yüksek. Sadece mantı makarna olarak değil 3 aylık raf ömrü olan hazır yemekler de söz konusu. Ben markaların isimlerini almamışım. Ataşehir ve Kadıköy'de filan bir firma mağazalarını açmış bile. Gidip bir bakıp tatmak lazım. İlk benden duy istedim ama blogcum:)))

- Ambalaj ve etiket fuarlarında ortalıkta daha fazla manken, hostes vb oluyor valla bu sütçüler ve etçiler aynen unlu mamülcüler gibin azcık muhafazakarlar galiba sanırsam:)) Bu da fuar dedikodusu olsun:))

Bu yukardakiler dışında kayda değer farklı bir durum yoktu blogcum fuarda. 

Ne zamandır hatta kaç senedir Metro'ya filan gittiğimde mutfakta ufak bir aromatik ot köşesi yapacak, kendinden tohumlu saksılara bakarım ama fesleğen hiç bulamam. Bauhaus'dan arkadaş 4.9'a mı ne bulmuş almış. Gidip alacak vaktim olmadı. Firmanın internet sitesini de hatırladığım kadarıyla bulamıyorum. Bilenler Allah rızası için mesaj atsın yahu:)))

Şimdi kalkıp banyoyu yıkamam lazım, evi süpürmem ve buzdolabını kendime göre tekrar düzenlemem lazım:) Pis gelin olmayayım di mi ama:)))

Resim : http://gracebrooke.com/2009/04/whats-in-your-refrigerator/ adresinden. Bir buzdolabı nası olmalıdır yazısı, fena değil:)

Hiç yorum yok: