18 Nisan 2013 Perşembe

Eye of the Tiger

Gecenin bi vakti zart diye uyandım uykumdan. Geri tutmadı uyku. Neden? Kafada çok şey var, düşün düşün kaçtı iyice uyku ben de kalktım bilgisayarın başına geldim. Bakalım ne zaman yatarım geri. 

Buyrun madde madde kafamdakiler:

- Geçen Cumartesi İzmit'te annelere eğitim verdim. Burcu (burcudemirel.com) ve Elif (iyifikiratolyesi.com) acaip tatlı iki ortak. Süper bir ortamda çalışıyorlar ve açıkçası çok imrendim. Benim de böyle güzel bir yerim olsun duaları ettim:))) Eğitim eğlenceli ve çok doyurucu geçti. Çenem zate düşük iyice düştü. Bi de güzel fırında makarna yaptım. 2 porsiyon tam buğday makarna ile 6 kişi doyduk, herkes şaşırdı:))

- Bu Pazar kısmetse Ankara'da tekrarlayacağız. Yol gözümde çok büyüyor ama hani derler ya "Görev çağırıyor!" 29'unda da Kırklareli Sağlık Müdürlüğünde konuşacam. Allahım o kadar sağlıkçı önünde bakalım nolcek:)

- Bu hafta Turizm Haftası. Kırklareli'de Turizm Yüksek Okulu panel düzenlemiş. Sonuna ben de yetiştim. Salonu öğrenciler doldurmuş, hangi hocayı en çok sevdikleri de belli açıkçası:) Sonrasında Kırklareli yemekleri sunumu vardı. Geçen labada alıp tadını beğenmemiştim. Meğer doğru pişmemiş. Bi de tabi küçük labada almak lazım, benimkiler büyüktü. Bıçak labadası diyolar burda küçüklere. Ali Hoca'nın güzel bir kitabı varmış, ondan edinmek lazım ama sanırım yok satıyor. Bir yerlerde gören olursa kitabı iletişime geçsin ltf, tişikkürler:)

- Halk Bankasının kredisi yılan hikayesine döndü. 4. haftaya giriyorum başvuruda. Beğendiler projemi, destekliyorlar ama meğer bu kredinin ana teminatçısı kredi değerlendirme fonu mu kurumumu neymiş. Devlete bağlı özerk bir kurum. Sonuçlanması 3-4 haftayı bulurmuş. Dün heyecanla 1.5 saat bölge müdürlerine sunum yaptım. Artık o kadar otomatiğe bağlamışım ki hiç bi soru açıkta kalmadı:)) Bu kurum değerlendirmesi işi canımı sıktı ama oturup bekliycez artık napalım.

- Kredi için kefil istediler. İlk rica ettiğim uygun kişi prensip meselesi diye geri çevirdi. Hem öleyim de kurtulayım düşüncesi hem de çok pis başarılı olucam hırsı aynı anda insanın kanını harekete geçirirmiş meğer onu da tecrübe ettim böylece. Eski bir dostumu aradım, ikiletmedi bile hemen tamam dedi. Sonrası "sağol seni yüz üstü bırakmayacam" sözlerinin salya sümük verilmesiydi tabi. Bakalım Allah utandırmasın.

- Bu arada boş yer bakmalara devam. Bi yer daha buldum. Belediye çarşı içine çalışma ruhsatı veriyor imalathane olacağım için. Saçma bir istek esasında. Geçen şeker yüklemesine gittiğimiz polikliniğin karşısında kasap-sucuk imalathanesi vardı. Zaten aç karnına o iğrenç şekeri içirmişler, yer gök karışmış, bir de o sokaktaki sucuk kokusu mahvetti beni. Harbiden gözüm döndü, istifra edecektim nerdeyse ama sadece yerine oturmamış bir kaldırım taşına basıp ayağı burkmakla kurtuldum; buna da şükür.

- Ne diyodum hah belediye sadece çarşıya çalışma ruhsatı veriyor. Kontrolü kolay olsun diye sanırım bilemiyorum. Çarşı içi dükkanlar pahalı ve zaten adı üstünde dükkanlar. Tam hatta kimilerinde iki cephe cam. Allahım anlatamıyorum insanlara camın ne kadar büyük bir risk olduğunu gıda üretimi için. Belediye ayrı telden çalıyor, bakanlık ayrı telden. Arada olan bize oluyor. Napalım artık herkesi memnun eden uygun bişi yapmaya çalışacaz. Bulduğum yer adam edilmesi gereken bir yer. İçi bölünecek, duvarlar boyanıp adam hizasında fayans yapılacak, sineklikler değişecek. Evyesi, su hattı, tuvaletin yerleşimi filan filan bakalım kaça patlar. Kısmet.

- Gıda üretim yerlerinin nasıl hijyenik dizayn edilmesi ile ilgili iyi bir yazıyı hemencecik buraya kopyalayım bilgiyi paylaşımanın güzelliği adına : http://evrenefe.wordpress.com/2013/04/08/gida-guvenligi-standartlarina-gore-gida-isletmelerinde-hijyenik-dizayn/

- Geçen farkettim. Şu hayatta her bi boku başardım da bi zayıflamayı başaramadım diye. Eşimle obezite cerrahisi düşünüyorduk. Meğer ben şişkoymuşum ama o kadar da değilmişim. Operasyon onayı al(a)madım yani. Biz üniversite hastanesine gittiğimiz için muhtemelen tüm test edilmiş metodları üzerimizde deneyip hangisi tutarsa diyecekler herhal. Şeker kontrolü için sabah akşam tok karnına bi ilaç verdiler. Doğum öncesi de aynı ilaç zayıflamama yardımcı olmuştu. Nasılsa ameliyat olucaz diye saldıydık kendimizi. Hemencecik toparladık. Daha çok çok başındayım ama bu sefer bakalım kararlıyım inşallah. Rejim ya da diyet yapmayacağım. İlacımı düzenli alıcam, besinleri sağlıklı tüketicem ama kendimi ne aç bırakıcam ne üzücem. Senelerce profesyonellerden yardım aldım. Bu sefer tek başıma kendimi dinleyerek yol alacağım. Tüm bunları da inadım inat bir makarna şirketi kurarken yapıcam. Light makarna ve sos denemeleri ile hadi bakalım başlasın hayatımın en uzun deneyi:)))

- Sabah olmuş 3.5 ama ben Eye of the Tiger ile koşmaya çıkabilirim. Gazzz gazz:)))

Günaydın:))







2 yorum:

şirin dedi ki...

Cok basarili olacaginiza tüm kalbimle inaniyorum ilerde ayse armana verdiginiz roportaji okuyabiliriz:)

GM dedi ki...

Hahahahaha:))) Esasında bir çok TÜrk gibi ilk hayallerimde bu Arman röportajı vardı ne yalan söyliyim. Ama artık umrumda değil:) Tek hayalim güzel bir yer tutmak ve üretime geçebilecek kafamdaki gönlümdeki iyi gıdaları üretmeme izin verecek parayı bulmak şu günlerde:)))

Teşekkürler güzel kelamlarınız için:)))