28 Haziran 2012 Perşembe

Kolada alkol var ama bi sor niye var....

Blogcum gün geçmiyor ki sansasyonel bir gıda haberi ile sarsılmayalım. Ben mi çok hassasım yoksa yoksa gıda işi herkesi ilgilendirdiği için medya pireyi deve yaparak bize kendisini okutturuyor bilemiyorum. Neyse sinirlenmiycem... 


Haber şu : Fransa'da çok satan bir tüketici dergisi (bak karşımızda yine bir medya kuruluşu var) marketten 19 tane farklı içecek alıp analize göndermiş. Sonuçları da yeni sayısında kapaktan vermiş, ortalık karışmış. Ben kısa özet geçeyim size :


- "İçecekler çok şekerli" : Uyan da balığa çıkalım sevgili medyam. Fransa seni de beklerim.... Senelerdir yırtınıp duruyor uzmanlar katkı maddesine bilmemneye kafayı takacağınıza şekere, boş kaloriye dikkat edin, sıcak günlerde bol su için içecek yerine diye ama dinleyen kim. Bir litre kolada dolu dolu bir çay bardağı şeker var. Kalori bombası yani...


- "Alkol var" : Var da ne kadar var?? Evde yaptığınız üzüm şırasında, sirkede, bozada ve hatta hatta beklemiş meyvede bile zaten alkol vardır ama çoğunlukla "alkollü" olarak nitelendirecek kadar değildir. Tüm dünyada olduğu gibi Türk Gıda Kodeksi de içeceklerde belirli bir miktara kadar alkole izin verir çünkü eşyanın tabiatı gereği meyveli, şekerli ürünlerde doğal fermentasyon sonucu alkol oluşabilir. Ama ben bozadan kafa bulan kimseyle tanışmadım şimdiye kadar :)) Komedi bir tarafa gazetelerden birinin durumu meyvelerle açıklayan yöneticiyi "suçu meyvelere attı" diye vermesi garip. Suç yok ki sayın editörüm doğanın kanunu işlemiş hem de limitler dahilinde:)


- "Kolada kanserojen var." Efem Amerika'da Kamu Yararına Bilim adıyla çalışan bir kurum kolaya rengini veren karamelde kanserojen madde oranı fazla demiş. FDA bakmış sorun yok hacı, limitlerin çok çok altında devam et demiş. Bu iş oralarda Mart ayında patlamış. Firmalar da kötü reklam olmasın diye prosesi filan hepiciğini değiştiriyoruz diye açıklama yapmış. Bizim Türk gazeteleri ne yazmış? "Amerika'da yasak ama Avrupa'da serbest kanserojen kolada var." Tey Allahım yarabbim ya.... Bi kere Amerika'da yasak yok. Kolada bu madde var ama limitlerin çok çok altında. Azcık araştırmacı gazeteci olun yahu... Hemen felaket tellalığı yapan herkese inanmayın.


Kısacası blogcum bu tip rafine içecekler iyi değil, tüketiminin azalması daha sağlıklı. Ama bizim medyanın yaptığı gibi araştırıp soruşturmadan yazarsan komik duruma ve argümanda geriye düşersin. 


Tatlandırıcı konusunu da yazacam ayrıca onu buraya sıkıştırmayayım şincik..


Bi foto koymadan olmaz diye googleda coke yazdım. Karşıma çıkan ve durumu en güzel anlatan fotoyu koyuyorum. Kimin bilmiyorum umarım telif melif başım ağrımaz:))


yavrım kola içersen na böyle olursun:)
















9 yorum:

selinsecen.com dedi ki...

Cola demişken... :)
Tadını bilmiyorum. Benzer gazlı içeceklerin hiçbirini içmiyorum. Sadece maden suyu(harbiden madenden geleni ama) içiyorum gazlı diyebileceğim. Paketli gıdaların neredeyse hiçbirini yemiyorum. Her hafta 5 litre süt alıp yoğurdumu kendim yapıyorum. Balkonumda bir sürü yeşilliğim var. Tohumları saf. Bilmem kaç on yıl önceden gelme. Şekeri sadece meyve formunda tüketiyorum. Paketli gıda ve fast food yemediğim için glukoz şurubuyla da temasım minimum. Vs.

Bunları niye mi anlattım? :) Genelde yaşayış şeklimi fark eden herkes içinden ya da alenî olarak dalga geçiyor. "Sen zevk alıyor musun hayattan yeeaaa?" şeklinde. Ben de içimden şöyle diyorum genelde, "Angutlar." :)

GM dedi ki...

Sevgili Bir Kadın'cım seni istediğin gibi yaşayabildiğin için tebrik ediyorum. Herkesin harcı değil. Ben mesela senin gibi yaşamak istemem :))

Sadece iki soru konu var kafama takılan :

Tohumlarının saflığından nasıl bu kadar eminsin? Bir de sütü nasıl temin ediyorsun? İneklerin mi var? Yoksa ineklerin veteriner kayıtlarını biliyor musun? Brucella ya da zoonoz tehlikesi var mı? Ahır ve süt ekipmanları vb düzenli olarak temizlenip dezenfekte ediliyor mu? Takip edebiliyor musun hepsini?

Teşekkür ederim:)))

selinsecen.com dedi ki...

Bu tercih ya hani, tercih etmeyi ya da etmemeyi anlıyorum da bundan dolayı dalga geçebilenleri anlamıyorum zaten.

Bağ bahçe var, 60 70 yıllık. Tohumlar oralardan gelme. Bazı otların genetiğiyle oynanmıyor diye biliyorum zaten, yanlışsam düzeltin lütfen. Rüzgarla uçup bizim bahçelere girdi ise, onda benim suçum yok hakime hanım. :)

Süt de tanıdıktan. Yoksa korkarım başka yerden almaktan. Hem de bütün yağını aldıkları için tercih etmem.

GM dedi ki...

Aman efem ben hakim, yargıç filan değilim; görüş, deneyim ve bilgi paylaşıyoruz şurda:))

GDO işi esasında yüzyıllardır yapılan sebze ve meyvelerin kültüre alınmasının son teknolojik hali. Bu işin bir kaç şirketin tekelinde olması benim canımı sıkıyor.

Sizin sütçü tanıdığın ahırı arada sırada kontrol edin, temiz mi değil mi bakın. Veterineriyle konuşun. Antibiyotik ilaç filan verdiğinde sütünü almayın:)) Bu kadar derde girmek istemezseniz de gidip pastörize süt alın he he he:)))

Adsız dedi ki...

Bloğunuzdaki bilgiler ilgimizi çekiyor ve verdiğiniz bilgiler arkadaşlarımızla paylaşıyoruz. İş hukuku avukatı olarak sitenizin takipçisiyiz.

GM dedi ki...

Teşekkür ederim ilginiz için.))

Adsız dedi ki...

Dünya yerinden oynasa,hatta savaşlar çıksa,yine içeceğim yine içeceğim tek sevdiğim içecek.Hiç bir güç yıldıramaz beni bu cola sevdasından.

Sitare dedi ki...

epeyce bir yazını okudum yorum yazmak bu posta kısmet oldu.ay sanki kuş konduruyorum ben de::)
lafazanlığım bir yana tarzını sevdim möhendiz hanım.kanaatimce doğru konuşuyor doğru yönlendirmeler yapıyorsun.
seni severek takip etmeyi bir borç bildim kendime.
sağlıcakla kalasın.sevgiler...

GM dedi ki...

Amanınnnnn Sitare'den güzelim bir yorum gelmiş:)) Teşekkür ederim efem. Yazıyorum işte kendi etiğimce:)