kiloyla satılır bunnar evet. |
Orjinal bağlantı burda, yazıyı buraya da kopyalıyorum. Benden bir süre haber alamazsanız üzülmeyin bi e-ticaret sitesi kurup gelicem:)
Sayın Noname,
Glutamat yazısına yorumunuzu pazartesi
günü gördüm ve yaptığım okumalar ve araştırmalar sonucunda sorularınıza yanıt
vermeye çalışacağım. Bu arada anneloji.com’da bu yazının yayınlanmasının hemen
öncesinde yalansavar.org’da konu üzerine altına benim de imzamı atabileceğim bilimsel
makale olabilecek kadar iyi bir yazı yazmış ve konu üzerine bu kadar kafa
patlatmasından dolayı sizin sorularınızı da iletip görüş aldığım Bahadır Ürkmez
Bey’e de özellikle teşekkür ediyorum.
Bir tıp doktoru olmadığımı, mesleğimle
ilgili ya da değil herhangi bir konu üzerine kendi kafamdaki sorulara bilimsel cevapları
bulmadan durulmayan bir anne olduğumu hatırlatarak başlıyorum.
1- Serbest glutamik
asit ve MSG sizce etki olarak farklı mıdır ?
Sayın Noname, burda “bence” diye bir şey
yok. Biokimya, beslenme, tıp, eczacılık ve gıda alanlarında farklı
üniversitelerde çalışan Almanya, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletlerinden 10
uzmanın glutamatlar üzerine yapılmış son çalışmaları yorumlarıyla derledikleri 2007
senesinde hakem onaylı dergide
yayınlanmış (Consensus
meeting: monosodium glutamate – an update, K Beyreuther
et al., European
Journal of Clinical Nutrition (2007) 61, 304–313 ) bir “konsensus
güncellemesinden” alıntı yapacağım:
"MSG ve glutamat'ın diğer tuzları sulu
çözeltilerde ayrışırlar ve bu nedenle serbest glutamik asit ile aynıdırlar ve bundan
sonra L-glutamat (GLU) terimi kullanılacaktır" (Metin : "To clarify
that added monosodium-L-glutamate (MSG) and all other glutamate salts dissociate
in aqueous solutions and therefore are identical with free glutamic acid, only
the term L-glutamate (GLU) should be used in the following
statements. "
2- http://www.inspection.gc.ca/english/fssa/labeti/guide/ch4e.shtml burada
yüksek serbest glutamik asit içeren gıdaların “no msg” adı altında
etiketlenemeyeceği kanunen belirlenmiş. o halde hidrolize işlemi sonucu yüksek
glutamik asit içeren gıdalar için NO MSG denebilir mi?
Verdiğiniz Kanada Gıda Araştırma
Ajansının bağlantısı genel bir etiketleme, pazarlama tebliği. Kanada’da
satılacak bir gıda maddesinin ambalajında ya da reklamında nelerin söylenip
nelerin söylenemeyeceği vb üzerine odaklı. Bizim etiketleme tebliğimizde benzer
maddeler vardır. Her ne kadar senelerdir çok ünlü bir gazoz firmasının “nefis
tad” yazabilmesine gıcık olsam da bir gıdanın etiketinde gıdanın sahip olmadığı
özellikleri yazmak, varolan bir özelliğinin pozitif bir sağlık etkisine yol
açacağı anlamı verecek ibareler, şekiller, sözcükler vb kullanmak bizde de
yasaktır.
Burada Kanada eğer bir gıda için “MSG
içermez” ve benzeri bir tanıtım cümlesi kullanılacaksa hiç bir şekilde glutamat
içermemeli diyor. Neden? Çünkü doğal ya da dışarıdan eklenmiş glutamatların
kullanımı fark etmiyor. Peki glutamatlara dozaj bile vermeyen, kullanımını
serbest bırakmış bir ülke neden bunu söylüyor? Bunun cevabını ben bilmesem de
bir yorum getirebilirim. “Canada” ve “msg” kelimelerini beraber arattığınızda
Kanada Sağlık Bakanlığı’nın http://www.hc-sc.gc.ca/fn-an/securit/addit/msg_qa-qr-eng.php adresli MSG
üzerine soruları yanıtladığı sayfa karşıma çıktı. Burada Birleşmiş Milletler ve
Dünya Gıda Örgütü’nün beraber yaptığı çalışmalarda glutamatların tüketiciler
üzerinde negatif bir sağlık etkisi olmadığı sonucuna varıldığı, Kanada’lı
sağlık uzmanlarının da aynı fikre sahip oldukları ama ne olursa olsun kimi insanların
glutamatlara karşı alerji tipi bir reaksiyon ya da aşırı duyarlı olabileceği ve
bu tip bir rahatsızlık yaşamamaları için de glutamat içeren gıdalardan uzak
durmaları gerektiği belirtilmiş. Yani
esasında Kanada devleti bütün bilimsel kanıtlara rağmen “Bende glutamat
hassasiyeti var, glutamatlı gıdalar tüketmek istemiyorum, bunun da etikette
belirtilmesi lazım.” diyen ya da diyebilecek vatandaşlarına saygıyla yaklaşıp gıda
etiketleme ve reklamlarını buna göre düzenlemiş. Ama tabi dışarıdan katılan ile
gıdalarda kendiliğinden bulunan glutamatlar aynı şekilde vücütta sentezlenip
eğer söz konusuysa aynı reaksiyonları verecekleri için kendiliğinden glutamat
içeren ama dışarıdan glutamat katılmayan gıdalara “MSG içermez” ibaresinin
eklenmesini yasaklamış. Bu durum üzerinden bilimsel değil sosyolojik bir yorum
çıkar sadece.
3) Glutamik asit non-essential bir amino asit
olduğundan vücut onu kendi ihtiyacına göre üretmiyor mu anne sütünde de benzer
bir süreç var. yüsek oranda dışardan alımı gerekli bir madde midir?
Bir aminoasit eğer esansiyel ise sadece
vücudun dışarından temin etmesi gerekir. Glutamik asit esansiyel bir aminoasit
olmadığı gibi en az alınması gereken bir miktarı da yoktur örneğin demir gibi.
4) 1 aylık bir bebekte kan-beyin bariyeri oluşmuş mudur?
oluşmadıysa hiç bahsetmemişsiniz yazınızda ama excitotoxin kategorisine giren
bu madde bebek beyninde zarasızdır neticesine nasıl vardınız? enjekte etmeseniz
de beyne direkt gittiği için.
Yazımın en başında dediğim gibi doktor
değilim, hele çocuk ya da bebek doktoru değilim sadece doğruları bilimsel
olarak araştıran ve bilgi paylaştıkça çoğalır prensibi ile paylaşmaya çalışan
bir gıda mühendisi anneyim. Sadece burada değil profesyonel iş ve özel
hayatımda yazdığım, söylediğim ya da tavsiye ettiğim hiç bir gıdanın, ürünün ya
da tekniği, verdiğim bilgilerin hiç birinin sağlık üzerine ufakcık bir negatif
etki yaratmadığına da bilimsel olarak eminim. Kimsenin yüzüne bakıp da
söylemeyeceğim şeyleri internet ya da yazılı ortamda da söylemem ve insanların
da bu prensibe sahip olsalar daha şık bir iletişime geçilebileceğini düşünürüm.
Tüm bu çerçevede
Bahadır Bey’in sizin bu sorunuz üzerine bana ilettiği cevabı ben de
düşündüğümden tekrar tekrar yazmamak adına aynen buraya kopyalıyorum :
“Bebeklerde
kan beyin bariyerinin oluşma zamanı konusunda bir konsensus bulamadım. Ancak
hamileliğin 3. evresinden - doğum sonrasından 6 aya kadar süreler içinde
oluştuğuna dair iddialar var. Bazı makaleler bebekte kan beyin bariyerinin
fonksiyonel olduğunu söylüyor. O nedenle bu konuda oluşma zamanına takılmadan
gene uzmanlara kulak vermek lazım:
"Glutamat tuzlarının (MSG ve
diğerleri) yiyecek katkısı olarak kullanımı bütün toplum için
zararsızdır. Aşırı derecede yüksek doz GLU bile fetal dolaşıma geçmemektedir. Ancak
hasarlı kan-beyin bariyerinin varlığında yüksek dozların etkisi daha
çalışılmalıdır." European Journal of Clinical Nutrition'da yayınlanan
"Consensus Meeting: monosodium glutamate - an update" isimli
makaleden (Orjinal metin : "The general use of glutamate salts
(monosodium-L-glutamate and others) as food additive can, thus, be regarded as
harmless for the whole population. Even in unphysiologically high doses GLU
will not trespass into fetal circulation. Further research work should, however,
be done concerning the effects of high doses of a bolus supply at presence of
an impaired blood brain barrier function.")
Açıklama: Bütün toplum = yetişkinler
+ bebekler. Kan-beyin bariyeri hasarlı ise çalışma gerekli. Bebeklerde kan
beyin bariyeri hasarlı değildir. Bebeklerde ne şekilde çalıştığına, ne zaman
çalıştığına dair bir ortak bakış yok. Zararsız olduğunu çıkarıyorum ben ama
isteyen emzirme döneminde glutamat tuzlarından uzak dursun. Ama bu bana çok
emen çocukların ne kadar GLU aldığı sorusunu sorduruyor? ”
5) madem msg bebekler için çok güvenli ise
neden bebek mamalarından çıkarıldı? ama eşdeğeri olan glutamik asit bazı
mamalarda yüksek oranda mevcut -kilolarca salça yedirmenize eşdeğer oranlarda
mesela
Sayın Noname, glutamatların hiç biri için özellikle
bebekler için çok güvenli demedim, bebek mamaları ile ilgili hiç bir yorum
yapmadım ilk yazımda. Bebek mamalarını glutamat içeriğinden dolayı değil aşırı
şeker ve karbonhidrat yükü nedeniyle çok tasvip etmem, şükür ki bebeğim için de
kullanmak zorunda kalmadım. Bebek mamaları ve devam sütleri kesinlikle ihtiyacı
olan bir çok çocuğun hayatta kalmasına yardım ediyorlar ve bir zorunluklar kimi
aileler için. Bebeklerde 6 aydan ve bir yaşından önce tüketmemesi gereken
gıdalar vb bellidir. Bunların içerisinde özellikle glutamat olsun diyen kimdir,
böyle bir şey denmiş midir bilmiyorum. Glutamat oranının kimi bebek mamalarında
neden yüksek olduğunun cevabını sanırım üretici firmadan alabileceğiniz bir
bilgi olmalı. Yanıtlarını benimle de paylaşırsanız çok sevinirim.
6) Hidrolizasyonla elde edilen glutamik asit birebir
doğadakinin aynısı mı? mesela d-glutamic acid, pyroglutamic acid gibi maddeler
de açığa çıkıyor mu? bunlar da çok faydalı maddeler mi?
Bu sorunuza yukarıda cevap verdim. D-glutamik asit ve
payroglutamik asit için araştırma yaptım ama tatmin edici bir bilgiye
ulaşamadım. Eğer sizde varsa lütfen benimle paylaşın. Belki bu konuda yıllar
yıllardır çalışan glutamatların zararsız olduğunu belirten bilim insanlarına
“yahu biz bunu nasıl gözden kaçırdık” dedirtiriz kim bilir!
7) Alerji türü reaksiyonlarla sınırlı dahi olsa MSG eşdeğeri
maddelerin MSG içermez adı altında pazarlanmasını doğru buluyor musunuz?
Buraya kadar Bahadır Bey’in bilgilerinden ve
yorumlarından faydalanmışken kendisinin bu sorunuza verdiği yanıtı es
geçmeyeceğim : “Hayır doğru
bulmuyorum. Kanada'nın yaptığı düzenleme harika!!! Evde salça, makarna
yapan, peynirli tost yapan doğal anneler çıkıp ben hiç katkı kullanmadım, MSG
yok, katkı yok diyemeyecekler ve saf insanları kandıramayacaklar.”
Alerjen konusunda aşırı hassasım bir
gıda üreticisi olarak. Bilimsel anlamda bir ispat söz konusu olmasa da
insanların glutamat kullanmama isteğini domuz ya da alkol tüketmek istememek
ile aynı kulvarda görüyor ve saygıyla karşılıyorum. Bunun ötesinde de gıdaların
kendiliğinden sahip olmadığı özelliklerin reklamcılar tarafından abartılmasına
da (örneğin zaten kolestrol içermeyen sıvı yağların özellikle kolestrol içermez
diye gözümüze sokulması gibi) öfkelendiğimi özellikle belirtmek isterim.
Glutamat konusu çok abartıldı, buraya gelinceye kadar ilgilenmemiz gereken bir
sürü başka sorun var gıdalarla ilgili. Ama önemli olan tüketicilerin
kafasındaki soru işaretlerini kaldırarak güvenli ve sağlıklı gıdalar
tüketmelerine yardımcı olmaktır.
Sayın Noname, umarım sorularınızı
yanıtlayabilmişimdir. Kafanıza takılan başka bir nokta kaldı ise lütfen sorun,
bilgim dahilinde yanıtlamaya çalışırım. Burada yaptığım gibi başka ilgili kişilerden,
uzmanlardan da fikir ve yardım ister araştırırız. İsterseniz site yöneticileri
ile irtibata geçin ve iletişim bilgilerimi alın. Ben her türlü etkileşime
açığımdır malum bilgi paylaştıkça çoğalır.
Saygılarımla,
Tuğba Bayburtluoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder