Knorr etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Knorr etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Eylül 2012 Çarşamba

Kısa kısa: MSG, Knorr, Ikea, Tamek, Metro

Klasik blog cümlesi : Yazacaklar birikti. Zaten çoktu da üzerine 4 gün İstanbul ziyaretinde alınanlar, tadılanlar, görülenler filan filan eklendi. Bir kaç not geçeyim :


resme aldanma resme aldanmaaaaa!!!
- Knorr çorbalarda monosodyum glutamatı kaldırdık dedi. Esasında Ramazan'dan önce dedi bunu ama benim alıp tatmam ancak bu zamanı buldu. Valide Sultan Çorbası'nı yaptım. Fena değil tadı ama yemek diktatörü sevdicek beğenmedi. Köftesi biraz daha fazla olsa bildiğin sulu köfte olacak. Esasında pratik bir sulu köfte bazı olarak kullanabilir kimisi:)) MSG konusuna geri dönersek söylemiştim. Tüketici bastırdı mı firmalar değişikliğe gider. İyi oldu bu msgsiz çorbalar her ne kadar msgnin abartıldığı kadar sorun yarattığını düşünmesem de. Siz yine de gözü kapalı almayın hazır çorbaları msgsiz diye. Mutlaka etiketi okuyun.. Hazır çorbalardaki tek tehlike yüksek tuz oranı kaldı. Yakında bu konuda da car car car mesajlar yağmaya başlar. Firmaların bu konuda adım atması bi iki seneyi bulur.


okunmuyo da yenmiyo da kardeşim..
- Ikea'ya geçen gidişimde organik reçel bulduydum. Kuş kondurmamışlar. Yazmaya değer değil. Bu sefer erken vakitlerde aç bilaç oralardaydık. Hafta içi sabah 11'e kadar 1,95'e güzel kahvaltı imkanı devam ediyor. Sanırım vazgeçmezler. Ortalık okula çocukları bırakmış gelmiş annelerle doluydu nitekim. 95 kuruşa Simitler tap tazeydi. Nutella'nın en sağlıklı hali olan 3 gramlık porsiyon da insanın tatlı ihtiyacını gideriyor tabi:)) Çıkarken gıda reyonuna yine göz attım. 2 kilo köfteye 39 lira istiyorlar. Yahu ben 39 liralık malzemeyle kaç kilo köfte çıkarırım haberin yok İkea:) Bi de gevreklerinden alayım dedim. Allahım yatıp kalkıp Eti'ye şükrediyorum kepekli Etimek ürettikleri için. Bu ne ya İkea'cım, hem okunmuyo hem yenmiyo. Bi tanesi de 40 kkalori. Aghhhh...

- Bi kafayı toplasam çiğ süt yazısını bitiricem. Bir de herkesin çoktaaaannnn gittiği ama benim ancak içeriye adım attığım süper bir mekan var. Orası da süpriz olsun efem, ileriki günlerde yazıcam ilk restaurant / mekan / cafe işte adı her ne ise yazımı:)))

- Tarhana yaptım. Şu anda kuruyor. Cumartesi çalışmayıp da sabahın köründe uyanınca pazara gittim. Minicik kırmızı biberler beni kendilerine çekti, makarna tarifi deneme hayallerini tarhanaya çevirdim; pişman değilim.)) 10 gün mayalandı. Şimdi kuruma aşamasında. Kilolarca malzeme alıp yapmaya gerek yok. Tüm malzeme, miktar, teknik ve tabi besin öğeleri ile karşınızda olcam. Hele bi kurusunlar da..

- Ayol böyle kısa kısa yazmak daha iyiymiş. Üstünden yük kalkıyor insanın. Hayır tamam blog kişisel bir zevk ve seçim, işi doktora tezine döndüren benim ama ben böyleyim napiimmm..

- Tamek Menemen Harcı çıkarmış. Henüz tadına bakmadım ama pembe domatesler ile köy biberlerinden yaptığım 3 kavanoz harcım dondurucuda kuzu kuzu yatsa da tüm kış eminim yetmeyecek. Bir bakmak lazım tadına. Umarım çok asitli değildir. 

- Kısa kısa yazmak süpermiş. Böyle elimde bir bardak çayla ayağımı altıma alıp daldan dala muhabbet ediyomuşum gibi geldi. Eee daha daha nasılsın blogcum:)))

- Metro Gross Market Kozyatağının gıda bölümünü incik cincik gezdim. Eskiden çok yakın otururdum, tüm donmuş ürünleri filan burdan alırdık. Şimdi en yakın Metro'ya 200 km uzak olduğumdan Natura Verde adı ile çok ucuza dondurulmuş sebze vb çıkardıklarına sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim. Bir akşam yemeğinin garnitürü 5 dakikada tabakta. Yıkanmış temizlenmiş, susuz bir şekilde torbaya girmiş. Brokoli, karnıbahar, biber ve mısır. 450 gram kadar bir sebze. Akşam hemen salata niyetine buharda pişirip masaya koyduk. Az bir zeytinyağı ve limon ilavesiyle muhteşem oldu. El kadar şeye 2 lira vermem diyebilirsiniz ama ben bu kadar pratikliğe veririm vallahi:))) Resim bulamadım gidin bakın işte..

- Kış sebzeleri pazarlarda görünmeye başladı diye sevinen bir manyak ben miyim:))

Şimdilik bu kadar. Daha notlarım yazacaklarım bitmedi tabi ama "okuneybıl" bir uzunluk iyidir:))

30 Temmuz 2012 Pazartesi

Raftakiler - Ülker İçli Köfte Harcı

Büyük gıda firmalarımız etin uygun ve tabi ucuz bir  şekilde kurutulabildiğini keşfettiklerinden beri çorbalara bir kaç gram koyup köfteli diye satmayı pek sevdiler. Ülker bu işi bi adım öteye götürmüş içli köfte harcı yapmış. Markette 2 liraya görünce aldım ben de.

zor buldum valla resmi...
Bir çorba paketinden hallice ambalaj iki parçadan oluşuyor. Bi tarafında dış hamur harcı diğer tarafında iç hamur harcı var. Toplamı 137 gram. Dış hamur harcına bi su bardağı kaynar su ekleyip bekletiyosunuz. İç harcı da yine yarım bardak su ile şöyle bir kavuruyorsunuz tavada. Ben iç harca tavsiye edildiği gibi ceviz ekledim. Böyle bir harçta içli köftenin olmazsa olmazı cevizi bulamamak beni şaşırttı açıkçası.

Ülker pakette demiş ki : Yarım saat dış harcı beklet sonra 5-10 dakka yoğur. Sevgili Ülker'cim ben 5-10 dakka yoğuracak zamana ve emeğe sahip olsam niye seni alayım? Di mi ama.

Neyse!! Sabrım elverdiğince yoğurdum ve resimlerde belirttiği gibi şekil vermeye çalıştım. 5-6 tane çıkacak yazmışlar ben 3.cü şekil vermede sıkıldım. Çünkü nerden tutarsam tutayım elimde kalıyor, her seferinde baştan başlıyorum. Bu kadar uğraşacaksam niye 137 gram cevizsiz bulgura 2 lira verdim diye her şeyi birbirine kattım ve minik köfteler yaptım.

Sonuç: Becerdiğim 3 tane içli köftenin birisi kızartırken parçalandı ama tatları fena değildi. Tabi ki bir profesyonelin elinden çıkmış bir içli köfte tadı yoktu ama fena da değildi. Diğer minik köftelerim daha fazla yağ çekti ve tatları da içliler kadar iyi olmadı.

Kuru karışım için besin değerlerini yazmışlar 100 gram için 277 kCal diye. Demek ki paketin toplamı 380 kCal. 6 tane köfte çıkartır da 100 ml yani yaklaşık yarım su bardağı ayçiçek yağında kızartırsak her bir köfte 210 kCal değerinde olur. Ülker bu yüksek kaloriyi tahmin ettiğinden isterseniz haşlayın yazmış zaten:)

Ürünün içerisinde katkı malzemesi niyetine bir tek aroma var. Geleneksel ürün diye sanırım monosodyum glutamat bile koymamışlar. Knorr olsaydı basardı vallahi MSG'yi acımazdı.

İçindekiler bölümünde bir sorun var. Ya yanlış yazmışlar ve kanunen sorun yaşayacaklar ya da kurutulmuş dana etini miligram seviyesinde eklemişler, bizi köfte diye kandırıyorlar. Kanunen en çok kullandıklarından en aza doğru yazmaları gerekiyor. Aromadan, baharattan daha az miktarda kurutulmuş dana eti var üründe beyanatlarına göre.

Huysuz mühendis hiç bişeyini mi beğenmedin ürünün diye soranlar olacaktır. Ülker'in geleneksel bir ürüne kalkışmasına sevindim onu söyleyeyim baştan. Gerçi bildiğin toz karışım ve hatta tadı da çok tutmamış bir toz karışım ama ezeli çorba ve harç savaşlarında kendine açtığı yeri sağlamlaştırmak istiyor Ülker. Biz yazdıkça, denedikçe ve tabi carladıkça ürünü geliştirirler umudu içerisindeyim. Şu haliyle bu ürün vakti kıt, sabrı az ama damak tadı gelişmiş zamane insanı için bir nefis körleyici, aniden bastıran misafire çıkarılacak güzel bir aperatif ya da evladına kendi mutfağını öğretirken kilolarca bulgur ile kıymayı harcamak istemeyen bir anne ya da bir ustanın yardımcısı olabilir.