9 Temmuz 2012 Pazartesi

Nedir bu trans yağlar?


İngilizce'de "junk food" denilen ama bizdeki "abur cubur" kelimesinin ötesine de geçip kimi zaman öğün olan kötü gıdaların lif eksikliği, boş kalori, aşırı şeker gibi kötü karne notlarına damar ve kalp sağlığını tehdit eden trans yağlar eklenmiş durumda.
Sağlık açısından zararlı bu trans yağlar nedir? 
Trans yağlar doğada iki halde bulunuyor. Bir doğal olarak hayvansal yağlarda bir de insan yapımı yağlarda. Hayvansal yağlarda bulunan miktar, %2-5’i gibi düşük bir miktarda olmasından ve bir görüşe göre de sentetik olmamasından dolayı insan vücudu tarafından tolere edilebildiği düşünülüyor. Ama piyasada margarin, hidrojene nebati yağ gibi isimlerle bulunabilen insan yapımı yağların üretiminde sentetik olarak toplam yağın %45’i gibi yüksek oranlarda trans yağlar oluşuyor.
Trans yağların kalp sağlığı üzerine olumsuz etkisini doktorlar kötü kolestrol (LDL) seviyesini yükseltirken iyi kolestrol (HDL) seviyesini düşürmesine bağlıyorlar. 
Damar sağlığı açısından bir başka olumsuzluk da bu yağların kan pıhtılaşmasında önemli rol oynayan kan hücrelerinin her zamankinden daha yapışkan hale getirerek pıhtı oluşumunu kolaylaştırmasından kaynaklanıyor.
Beslenme açısından trans yağların tüketilmesinde herhangi bir yarar olmadığı ve hatta doymuş yağ tüketmekten daha zararlı olduğu düşünüldüğü için toplumda bir farkındalık başladı.  Firmalar ürünlerinde trans yağ olmadığını beyan etmeye çoktan başladılar.   Fakat trans yağlar doğada kendiliğinden de bulunabildiği için tamamen yasaklanması söz konusu değil. Uzmanlar  doğal olarak hayvansal yağlarda bulunmasından dolayı total trans yağ asidi seviyesinin asgaride tutulması açısında dengeli bir beslenme rutini öneriyor.
Trans yağ oluşturmayan margarin üretim teknolojileri var olsa da, Türkiye, örneğin Danimarka gibi insan yapımı trans yağı kanunen yasaklamadığı ve sadece trans yağ içermeyen ürünlere “Trans yağsızdır” ibaresi koyulmasına izin verdiği için ortalık biraz karışık.
Kısacası siz marketten aldığınız margarinin ya da cips ya da gofret gibi rafine bir gıda ürünün içerisinde trans yağ olmadığını bilebiliyorsunuz ama yediğiniz patates kızartmasının, tavuk budunun, hamburgerin ya da poğaçanın trans yağ içermediğine emin olamıyorsunuz.
Burger King, Tadelle, Frito Lay gibi birkaç firma ürünlerinde trans yağ bulunmadığını açıklasa da özellikle mahalle arası büfelerde, markalaşma yolunda ilerlese de büyük küçük neredeyse bütün pastanelerin ürünlerinde trans yağ oranı yüksek yağların hala kullanılıyor olması ne yazık ki kuvvetlice muhtemel. Kimi büyük firmalar da konuya hala "uyanamadılar" ya da umurlarında değil.  Bu konu üzerine Tarım Bakanlığı daha ciddi olarak eğilinceye kadar tüketici olarak yapılabilecek tek şey yukarıda adı geçen geçmeyen tüm rafine gıda ürünlerine mesafeli yaklaşmak hatta en iyisi bu ürünleri transit geçmek.

Hiç yorum yok: